Demir Eksikliği Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi

UYARI ! İçeriğimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Unutmayın sağlık sorunlarında uygulanan tedavi yöntemleri bireylerin biyolojisi, kalıtsal özellikleri, yaş, boy, kilo farklılıkları, alerjik yönleri ve bunlar gibi onlarca farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlık sorunlarınızın tedavisinde size ancak ve ancak doktorunuz yardımcı olabilir.Aksi durumlarda sorumluluk tamamen sizlere aittir...

0
89
Demir Eksikliği | Hertelden.Net
Demir Eksikliği | Hertelden.Net

Demir Eksikliği Belirtileri:

-Tırnakların kolayca kırılması, saçların incelmesi ve dökülmesi, dudaklarda çatlaklar ve baş dönmesi, kulak uğuldaması, demir eksikliğinden kaynaklanan basit belirtilerdir.

-Belirgin solgunluk ve çabuk yorulmak gibi, odaklanma bozuklukları ve sinirlilik halleri de demir eksikliğinin belirtileridir.

-Ama tüm bunlara karşı kansızlık, demir eksikliğinin en tehlikeli belirtilerindendir ve bu tehlike özellikle gebelik döneminde artar, çünkü kansızlık, olası bir düşük riskini 3-4 kat arttırabilir.

-Tıp otoriteleri artık demir eksikliğinin, davranış biçimlerinde değişimler ve uyku bozuklukları, depresyonlar ve kas işlevlerinde bozulmalar gibi durumlarda önemli bir risk faktörü olduğunu, çocuklarda ise öğrenmeyi güçleştirdiğini düşünüyorlar.

Demir Eksikliği Nedenleri:

Yeryüzünde en çok rastlanan ağır metal demirdir; ama bu durumun insan sağlığına herhangi bir katkısı olmaz. Çünkü demir besinlerle vücuda alınır ve besinlerde proteinlere bağlı organik kompleksler biçiminde bulunur. Midede hidroklorik asitle karşılaştığında da ancak emilmeye uygun bir biçime dönüşür. Dünya nüfusunun en azından yarısında demir eksikliği vardır, bu eksiklikten kaynaklanan kansızlıkların %80 kadarı ise anemi olarak adlandırılır. Ama yine de, dengeli bir beslenme sayesinde organizmamızı gerekli miktarda demirle besleyebiliriz.

Sporda, gebelikte, adet kanamalarında, bazı belirli hastalıklarda ve çocuğun gelişme çağında demir ihtiyacı artış gösterir ve demir eksikliği riski yine yükselir.

Kansızlığın başlıca nedenleri ise, fark edilemeyen sürekli kan kayıplarıdır; örneğin mide ve bağırsak ülserleri, hemoroitler ve aşırı adet kanamaları.

İmmünolojik Gerçekler

Demir eksikliği bağışıklık sistemimizi kesinlikle etkilemez, hatta onu güçlendirir bile! Çünkü bakterilerin büyük bir bölümünün en önemli besin maddesi demirdir.

 Başka bir deyişle;  Demir eksikliği olan kişiler belirli bir ölçüde enfeksiyonlara karşı koruma altında sayılabilir, çünkü zararlı mikroorganizmalar o kişilerde pek az besin maddesi bulabilirler. Ama yine de, kronik bir demir eksikliğinin tedavi edilmemesi yanlış olur, çünkü bu eksikliğin yol açabileceği zararlar tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Ama akut bir enfeksiyondan şikayetçi olanlar, kısa bir süre boyunca demir içermeyen gıdalarla beslenebilirler.

Psikolojik Gerçekler

Demir eksikliği, pek alışık olmadığımız yeme biçimlerinin ortaya çıkmasıyla da kendini belli edebilir. Örneğin yaşlı bir kadın, her tarafı çamur içinde olan bir havucu yıkamadan yemeye başlayabilir.

Başkaları ise, kerevize veya saksı toprağına karşı şiddetli bir açlık hissedebilirler. Demir eksikliğinin hangi biyolojik yolla bu iştah bozukluklarına neden olabildiği henüz açıklıkla ortaya çıkarılabilmiş değildir. Ama bilim adamları, onun dilimizdeki tat alma duyusunu etkilediğini varsayıyorlar.

Anemi

Genel dolaşımdaki kanda hemoglobin miktarının düşmesi (normalde erkeklerde 13-17gr/ 100ml, kadınlarda 11-16gr/100ml), alyuvarların sayısındaki ya da içerdikleri hemoglobin miktarındaki azalmaya bağlıdır. Anemi(kansızlık) tanımının bilimsel özeti budur. “Demir eksikliği anemisi” ise kansızlığın en çok rastlanan türüdür.

Dikkat!

Zengin içerikli demir preparatlarını doktor tavsiyesi almadan kesinlikle kullanmayınız! Çünkü bunların çok güçlü yan etkileri vardır. Uzun süreli bir yanlış kullanım, tehlikeli demir birikimlerine, yani sonuçta ağır metal zehirlenmesine yol açabilir!

Kendinize yardımcı olabilirsiniz!!!

Beslenmenizde değişiklikler yapın Demir, yumurta, balık, mercimek, karaciğer, et, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllarda bulunur. Ayrıca, böbrek, bira mayası, avokado, armut, şeftali, balkabağı, soya fasulyesi, pirinç, kuru üzüm, kuru erik de demir bakımından zengindir. Bitkilerden ise, mayıs papatyası, rezene, meyankökü, ısırgan otu, yeşil yulaf, maydanoz, nane, kuşburnu ve buğday zengin demir kaynaklarıdır.

Ama en iyi emilim oranı (% 15 civarında) et, karaciğer, yumurta ve balıkta gerçekleşir. Yani, sebze, meyve ve tahıllara kıyasla, et, karaciğer, yumurta ve balıktaki demirin emilim oranı(organizma tarafından sindirimi) 15 kat fazladır. Daha da açıkçası, hayvansal besinlerle vücudunuza giren 100 demir molekülünden 15 tanesi kana karışırken, bitkisel besinlerle vücudunuza giren 100 demir molekülünden sadece 1 tanesi kana karışabilir.

Ama bu gerçek, çoğunlukla hayvansal besin tüketmek için çıkartılmış bir davetiye olarak algılanmamalıdır. Çünkü C vitamini, hayvansal besinlerdeki demirin emilim oranını %30’a yükseltebilir ve bu vitamin genellikle bitkisel besinlerde bulunur.

Yağsız bir bifteğin yanında taze bir yeşil salata ve tatlı olarak da meyve salatası veya taze sıkılmış bir bardak portakal suyu, demirin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olanlar için bile vazgeçilemez bir beslenme biçimidir.

Demiri harcamayın!

Besin maddelerindeki demir, kaynatma, kızartma veya ızgara yüzünden azalır. Bu yüzden mümkün olduğunca çiğ sebze ve salata yiyin ve uzun pişirme sürelerinden kaçının!

Uzak doğudan bir uygulama!

Örneğin Hindistan ve Çin gibi ülkelerde, demir eksikliğinin giderilmesinde uygulanan bir yöntemi de tanıtmak istiyorum: Bir elma alınır ve ona 10-15 iğne batırılır. Bu sanat eseri bir gün bekletildikten sonra 25 mg civarında demir içeriyordur ve bu miktar bir insanın günlük demir ihtiyacının iki katıdır. Meyvenin yeni tadı ve olası yan etkileri hakkında tabii ki herhangi bir bilgimiz yok!

Isırgan otu çayı

Isırgan otu yüksek miktarda demir içerir. Bitki ayrıca, özellikle A ve C vitamini ve organizmayı güçlendiren lesitin ve silikat gibi mineralleri de içerir.

Reçete: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, aç kamına veya öğün aralarında, soğutulmadan ve tatlandırılmadan içilir.

Genç ısırgan otu sürgünleri, ıspanakla karıştırılarak pişirilebilir veya ince kıyılarak salatalara da eklenebilir.

Ispanak yararsızdır!

Ispanak yendiğinde tüm demir sorunlarının ortadan kalkacağı inancı, pek çok çocuğun ıspanaktan nefret etmesine yol açmıştır. Ama çocukluğumuzun bu kabusu meğerse ününü hiç de hak etmiyormuş !

Gerçi ıspanak yüksek miktarda demir içerir, ama bu demir kimyasal bir bağla oksal asidine bağımlı olduğu için, ancak çok az bir miktarı organizma tarafından özümlenebilir.

Homeopatik İlaçlar – Bitkisel İlaçlar

– Urtica urens

Taze ısırgan otundan elde edilir. Urtica urens  (başlangıç tentürü), demir eksikliğine karşı başarıyla kullanılabilir.

Kullanım dozajı: Günde 3-4 kere 20-25 damla alınır ve ağızda bir süre dolaştırıldıktan sonra yutulur.

-Ferrum metallicum

Metal demirden elde edilir. Ferrum metallicum D 2 seyre/tisi, genel güçlendiricidir ve kansızlıktan kaynaklanan bitkinlik ve dikkat toplaşımı bozukluklarına karşı başarılıdır.

Kullanım dozajı: Günde 3 kere 5 granül dil üstünde eritilir.

-Ferrum Pentarkan

Metal demirin yanı sıra çeşitli homeopatik maddeler de içeren bir kombinasyon preparatıdır. Sadece demir içermekle kalmayıp, organizmanın demiri özümleyebilme yeteneğini de güçlendirir.

Kullanım dozajı: Günde 3 kere 1 tablet alınır.

Önlem alarak sağlıklı kalın!!!

• Demire önem verilen bir beslenmede sadece demir bulunması yetmez, ayrıca yüksek miktarda C vitamini de alınması gerekir; çünkü C vitamini demirin emilim yüzdesini arttırır. C vitamini öncelikle, çilek ve kiraz gibi yumuşak meyvelerde, turunçgillerde ve yeşil sebzelerde bulunur. Yüksek mi k tarda C vitamini içeren besinler ise, kuşkonmaz, kuşburnu, avokado, brokoli, kavun, greyfurt, lahana, limon, maydanoz, soğan, portakal, dolmalık biber, bezelye, ananas, turpgiller, ısırgan otu, şalgam ve domatestir.

• Taze sebze ve meyvenin ön plana çıktığı dengeli bir beslenme, organizmanın gerek duyduğu demir miktarının düzenlenmesinde önemli rol oynar.

• Sigara içilmemelidir! Nikotin, organizmanın C vitamini deposunu yağmalayarak, demir emilimi yeteneğini azaltır!

• Gebelik önleyici ilaçların seçimi de demir eksikliğine karşı alınan bir önlem olarak düşünülmelidir. Çünkü gebelik önleyici ilaçlar, adet kanamalarını %60 civarında azaltarak, organizmanın demir ihtiyacı düzeyini düşürür. Rahim içine yerleştirilen spiralde ise durum farklıdır: Bu durumda kayıp %60 artar; bu yüzden spiral kullanımı demir yetersizliğinin ve kansızlığın başlıca risk faktörü olarak görülmelidir!

• Mide ekşimesine ve geğirmeye karşı kullanılan, mide asidini emen ve sindirimi yatıştıran ilaçlara dikkatle yaklaşın ! Bu ilaçların çoğu metal bireşimler(alüminyum ve magnezyum) içerir ve bunlar organizmamızda gerçek bir demir tüketiciliği yaparlar. Bu tür ilaçların uzun süreli kullanılması doğru değildir. En doğrusu, mide asidi oluşturmayacak bir beslenme biçimine geçmektir.

• Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın. Bu kontrollerde yapılan testlerde, kanınızda yeterli miktarda demir bulunup bulunmadığı saptanacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz