Grip Belirtileri, Sebepleri, Grip Tedavisi Yöntemleri

UYARI ! İçeriğimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Unutmayın sağlık sorunlarında uygulanan tedavi yöntemleri bireylerin biyolojisi, kalıtsal özellikleri, yaş, boy, kilo farklılıkları, alerjik yönleri ve bunlar gibi onlarca farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlık sorunlarınızın tedavisinde size ancak ve ancak doktorunuz yardımcı olabilir.Aksi durumlarda sorumluluk tamamen sizlere aittir...

0
63
Grip Tedavisi
Grip Tedavisi

Günümüzde insanlığın belki de en çok maruz kaldığı hastalık diyebileceğimiz grip hastalığının sebepleri ve belirtileri ayrıca grip tedavisinde çok işinize yarayacak bilgiler ve organik, bitkisel tedavi yöntemleri yazımızda…

Grip Belirtileri Nelerdir?

-Birden başlayan titreme, baş dönmesi, baş ağrısı, ışığa karşı duyarlılık; kaslarda, kemiklerde ve eklemlerde yaygın ağrı ve birden yükselen ateş (39-40 derece).

-Ağır durumlarda ayrıca kusma

-Hasta birkaç saat içinde kendini kımıldayamayacak kadar bitkin hisseder. Daha sonra yaygın bir iltihaplanma başlar. Boğaz kırmızıdır. Gırtlakta soluk borusuna doğru yayılan bir yanma duygusu algılanır. Burunda akıntı, gözyaşı salgısında artış, ses kısıklığı, inatçı ve kuru bir öksürük ve göğüs kemiği arkasında öksürükle artan bir ağrı başlar.

Grip Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Gerçek grip (influenza) virüs kaynaklıdır. Son derecede bulaşıcı olduğundan genel korunma yöntemleri genellikle yetersiz kalır.Bulaşma, hastaların öksürmesi ve hapşırması sonucunda havaya saçılan damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından solunmasıyla gerçekleşir.

Grip Tedavisinde Organik Gerçekler

Grip hastalığını antibiyotiklerle tedavi etmeye kalkışmayın sakın! Çünkü antibiyotikler bakterilere karşı etkilidir, ama virüslere karşı hiçbir etkileri yoktur.

Psikolojik Gerçekler

Grip ve soğuk algınlığı deyimleri gerçi iki ayrı hastalığı betimlerler,ama bu iki hastalığın arasında yine de bir bağlantı vardır. Çünkü gerçek grip hastalığı, gereğince tedavi edilmemiş soğuk algınlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkar, çünkü soğuk algınlığı,grip virüslerinin içeri sızmalarını önleyecek olan burun, yutak ve bronşiyal mukozalar gibi savunma organlarını çalışamaz hale getirir.Grip virüsünün neden öncelikle, soğuk algınlığı belirtilerini tedavi etmek yerine, aspirin, burun spreyi ve benzeri ilaçlarla yatıştırmaya çalışan, durmak dinlenmek bilmeyen stresli kişilere bulaştığı düşünüldüğünde, bu basit gerçeğe ulaşılabilinir!

Önemli!

Hastalığınızın bir soğuk algınlığı mı, yoksa grip mi olduğu konusunda kuşkuya kapıldığınızda hemen bir uzman hekime başvurmalısınız! Hızla yükselen ateş genelde virüsten kaynaklanan gribin önemli bir göstergesidir. Soğuk algınlığında ise ateşlenme çok yavaş gelişir ve ender olarak 38,5 dereceyi aşar.

Kendinizi hırpalamayın!

Gerçek bir grip doktor kontrolünde ve yatakta tedavi edilmelidir.Grip tedavisinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta Hastalık sürecinde aşırı bedensel zorlamalar nedeniyle, kalp ve/veya akciğer enfeksiyonlarına davetiye çıkarılabilir!

Doktor muayenesi ne zaman olmalı!

Hastalığı fark ettiğinizde ateşiniz eğer çok yükselmişse, grip tedavisi için hemen doktorunuza muayene olun ! Evinizde bulundurduğunuz ilaçlar grip hastalığının tedavisi için büyük olasılıkla yeterli değildirler, ama tedaviyi destekleyici olarak kullanılabilirler.

Gerekli tedavi doktor tarafından hemen başlatılacaktır…

Uyarı!

Hastanın yattığı oda çok sıcak olmamalıdır; 1 8-20 derece yeterlidir.Ayrıca, yutak ve burun mukozalarının kurumasını önlemek için,odadaki havanın nem oranının yüksek tutulması gerekir. Odanın sıkça havalandırılması da kesinlikle zararlı olmayacaktır.

Kendinize yardımcı olabilirsiniz…

Bol sıvı için!

Yüksek ateş sırasında vücudun daha çok sıvıya ihtiyacı vardır. Bitki çayları ve kaynak suyuyla inceltilmiş meyve suları bolca içilmelidir.

Çay Ağacı Yağı ve Mercanköşk Yağı

Bu yağlar öksürüğe karşı etkilidir ve ayrıca da virüsleri öldürebilecek güce sahiptirler. Her iki yağdan beşer damla, bir yemek kaşığı dolusu zeytin yağına karıştırılır ve bu karışımla göğüs ve sırt ovalanır. Bu uygulama günde 2 kere yinelenebilir.

Echinacea / Ekinazya

Grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyon hastalıklarında, bağışıklık sisteminin mutlaka güçlü olması gerekir. Echinacea bitkisinin etken maddeleri bu görevi büyük bir başarıyla gerçekleştirebilecek niteliklere sahiptir. Grip ve soğuk algınlığı hastalıklarına yakalanmamak ıçın bir önlem olarak ve bu hastalıklara yakalanıldığında ise, kısa sürede ve kolay atlatabilmek için mutlaka Echinacea/Ekinazya ürünleri kullanılmalıdır:

• Echinacea damlaları, Alman eczanelerinden satın alınabilir.

• Echinacea kapsülleri, ABD ‘nden ithal edilen “Solgar” ve benzeri firmaların ürünleri arasında yer alır. Ülkemizde eczanelerden satın alınabilir.

• Ekinazya süzer poşet çayı, ülkemizde üretilmekte, büyük marketlerde ve aktarlarda satılmaktadır.

Hastalık süresince günde 3 kere 25-30 damla, yemeklerden yarım saat önce ağıza alınır, 15-20 saniye kadar dolaştırıldıktan sonra yutulur. Veya günde 3 kere 1 kapsül yemeklerden yarım saat önce bol suyla yutulur. Veya Ekinazya çayı, yemeklerden yarım saat önce olmak üzere, günde 2-3 bardak içilir.

Soğuk baldır kompresleri!

Yüksek ateş organizmanın çok önemli bir savunma mekanizmasıdır.Pek çok virüs yüksek ateşe dayanamayarak ölür. Eğer organizma başka hastalıklar tarafından güçsüzleştirilmemişse, 41 dereceye kadar ulaşan yüksek ateşin herhangi bir zararı yoktur. Ama eğer hasta çok rahatsızsa, soğuk baldır kompresleriyle beden ısısı kademeli olarak düşürülebilir.

Yüksek ateş tedavisinde klasik bir yöntemdir!

Büyük bir havluyu soğuk suya daldırdıktan sonra sıkın ve ayak bileği ile diz kapağı arasındaki baldır bölgesine sarın (ve yatağı lekelememesi için, en üste bir de kuru havlu sarın). Bu uygulama en fazla 10 dakika sürdürülür ve ardından yeni bir soğuk kompres yine her iki baldıra uygulanır. Beden ısısı istenilen düzeye inene kadar bu kompresler sürdürülebilir.

Kuşburnu çayı

Yüksek ateşte C vitamini organizma tarafından çok hızlı biçimde tüketilir. Bedenin kendini savunmak için virüslere karşı verdiği savaşta onu bol miktarda C vitaminiyle desteklemek bu yüzden çok önemlidir. Kuşburnu meyvesi bol miktarda C vitamini içerir ve ateşli hastalıklarda bu bitkinin çayı mutlaka içilmelidir.

Reçete:1-2 tatlı kaşığı dolusu çok ince kıyılmış meyve, ¼  litre suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra 1 O dakika hafif ateşte kaynatılır veya aynı miktarda bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür.

Çayın içindeki C vitamini çok uzun süre bozulmadan dayana bildiği için, günlük çay miktarı bir kerede demlenerek termosta saklanabilir.

Kekik-Ihlamur-Mayıs Papatyası-Mürver çayı

Kendini savunmaya çalışan organizmayı destekleyebilecek bir çay harmanıdır. Kekik bakterileri öldürür; Papatya iltihaplanmaları önler; Mürver çiçeği üst solunum yollarındaki hastalık belirtilerini yatıştırır ve terlemeyi destekler; Ihlamur öncelikle terlemeyi başlatarak ateşlenme sürecini destekler.

Reçete: İnce kıyılmış bitkiler eşit oranda harmanlanır. Yarım veya bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derece de sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 5-6 dakika demlendikten sonra, kapağın altında yoğunlaşan sıvı bardağa geri dökülür ve süzülür. Soğutulmadan yudumlanan çay, eğer istenirse balla tatlandırılabilir.

Önlem alarak sağlıklı kalın!

• Bağışıklık sisteminizi güçlendirin ! Açık havada spor yapın.

• Echinacea/Ekinazya preparatları ile( damla, kapsül veya çay)bağışıklık sisteminizi güçlendirecek olursanız, grip salgınlarında bile sağlıklı kalabilirsiniz!

GRİP AŞISI NEDİR? GRİP AŞISI FAYDALIMIDIR? GRİP AŞISI YAPTIRMALIMIYIZ?

• Soğuk algınlığına ve nezleye karşı önemli bir fark, gribe karşı aşı yaptırılabilmesidir! Ama yine de kesin bir korunma söz konusu olamaz, çünkü ortaya çıkan yeni grip virüslerine karşı etkili aşıların üretilebilmesi uzun süreler gerektirmektedir. Ama yinede, grip hastalığının tehlikeleri göz önüne alınarak, 60 yaşın üstündeki kişilere aşı yapılmalıdır. Kronik astım, kronik bronşit,kalp kası yetmezliği, şeker hastalığı, bağışıklık sistemi yetmezliği ve kansızlık gibi hastalıkları olanlar da aşı yaptırmayı düşünmelidirler. Ama yumurta akına karşı alerjisi olanlar aşı korunmasından vazgeçmek zorundadırlar, çünkü grip aşısının etken maddeleri yumurta akından oluşturulmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz