DİŞ ÇÜRÜKLERİ

UYARI ! İçeriğimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Unutmayın sağlık sorunlarında uygulanan tedavi yöntemleri bireylerin biyolojisi, kalıtsal özellikleri, yaş, boy, kilo farklılıkları, alerjik yönleri ve bunlar gibi onlarca farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlık sorunlarınızın tedavisinde size ancak ve ancak doktorunuz yardımcı olabilir.Aksi durumlarda sorumluluk tamamen sizlere aittir...

0
355

Belirtiler:

-Diş ağrısı, özellikle sıcak, soğuk ve şekerli gıdalar yenilip içildiği sırada.

-Büyük çürük deliklerinde,  hava hareketlerine karşı da ağrı tepkileri.

Nedenler:

Başlıca neden, besinlerin içerdiği şekerdir! Dişlerden tümüyle uzaklaştırılmayan şeker, ağız boşluğu bakterileriyle bir araya geldiğinde oluşan asitler, dişin mineral yapısını eritmeye başlar.

Böylece, bazılarının korkulu rüyası olan “deliklerin” oluşumunun yolu açılmış olur.

Biyolojik gerçekler:

Diş çürümesi yaşla da ilgili bir durumdur. Genelde, 30 yaşa kadarki genç insanlar bu sorunla karşılaşırlar. Bu yaştan sonra çürüme rizikosu azalır, ama bunun yerine dişeti iltihabı ve parodontit (diş çevresi dokularında iltihaplanma) riski artış gösterir.

Psikolojik gerçekler:

Minerallerle yeterince desteklenemeyen diş minesi, çürümeye karşı olan direncini yitirmeye başlar. Mineral destek ise sadece (genellikle mineral yoksulu) beslenmemizle değil, ayrıca psikolojik durumumuzla da yakından ilgilidir. Örneğin, stres altındaki kişinin bağırsak florasında önemli değişimler olduğu, yakın geçmişte kanıtlanmıştır. Özellikle de, potasyum ve fosfatların sindirilmesinde belirleyici katkıları olan mikroorganizmaların sayıları önemli ölçüde azalır.

Sonuç: Kandaki mineraller azalır, diş minesini sertleştirici maddelerde yıkım başlar ve bunun sonucu olarak da dişlerde delinmeler görülür.

ÖNLEMLER

Önlem alarak sağlıklı kalabilirsiniz

-Şekerli gıdaları daha az tüketiniz. Ama eğer bunu yapamıyorsanız, kendinize hiç olmazsa gerçek ziyafetler çekiniz:

-Bir kerede yenip bitirilen bir paket çikolata, gün boyunca küçük parçalar halinde yenen aynı miktarda çikolataya göre, dişlerinizin şekerden daha az zarar görmesini sağlayacaktır.

-Diş bakımını ihmal etmeyiniz! Dişlerin günde iki kere fırçalanması (yemeklerden sonra) mutlaka gereklidir, ama bunun üçe çıkarılması daha iyidir.

-Dişlerinizin arasında kalan besin artıklarını temizlemek için “diş ipi” kullanınız.

-Diş fırçanızı en geç 6-8 haftada yenileyiniz.

-Kullandıktan sonra diş fırçanızı iyice kurulayınız. Nemli banyoda bırakılan ıslak diş fırçası, virüs ve mantarlar için ideal bir yaşam ve üreme alanıdır!

-Floroid içerikli diş macunları kullanın, onlar diş minesini güçlendirecektir.

-Şekersiz çikletler, dezenfekte edici tükürük üretmesi ıçın organizmanızı uyaracak ve böylece, dişlere takılıp kalmış olan yiyecek artıkları bol tükürükle temizlenecektir.

-Yediklerimizi çok iyi çiğnediğimizde, sindirimi kolaylaştırmış oluruz. Dişlerimizin görevini midemize yaptırmamalıyız! Yanlış beslenme ise dişlerimizin başlıca düşmanı olarak kabul edilmelidir.

-Sağlıklı kalabilmeleri için, dişlerin sert besinleri çiğnemeleri gerekir.

-Sürekli yumuşak besinle beslenenlerin dişleri zamanla canlılıklarını yitirebilir; dişözü, diş destek dokuları ve dişetinde kan dolaşımı yetersizliği başlar.

-Ağızda bakterilerin çoğalmasına uygun bir ortam oluşur, dişler içten dışa doğru yumuşamaya başlar ve çürükler oluşur.

-Belirli aralıklarla, kontrol için diş hekimine gidilmelidir. Henüz küçükken tespit edilen delikler, hastanın canı acımadan kapatılabilir.

Diş ağrısına karşı pratik çözümler:

-Karanfil yağı ile nemlendirilen küçük bir pamuk parçası ağrıyan dişin üstüne yatırılır. Veya bir karanfil ağızda tükürükle biraz yumuşatıldıktan sonra, ağrıyan dişin üstünde sıkıştırılarak yavaşça çiğnenir ve etken maddenin ağrılı bölgeye ulaşması sağlanır.

-Echinacea tentürü ile ıslatılan küçük bir pamuk ağrıyan dişin üstüne yatırılır.

-Yarım veya bir tatlı kaşığı İsveç Şurubu ağza alınır ve ağrılı bölgede dişlerin arasından geçirilerek bir dakika kadar ağızda tutulur. Süre sonunda şurup biraz suyla yutulur veya tükürülür. İsveç Şurubu ile ıslatılan küçük bir pamuk parçası da ağrıyan dişin üstüne uygulanabilir. Ama dikkat: Uzun süre dişetinin üstünde tutulduğunda, dişetinde yanıklar oluşabilir!

-Çay ağacı yağı / Tea Tree oil

Yarım bardak ılık suya 3-5 damla eklenip iyice karıştırıl ır ve ağız bu suyla uzun uzun çalkalanır.

Veya ağrılı dişin üstüne ve eğer gerekiyorsa çevresine birkaç damla yağ damlatılır. Hemen ardından ağız bol suyla çalkalanır!

-Akupresur (nokta masajı)

Bu basit masaj, acil durumlarda başvurulabilecek en etkili yöntemlerden biridir.

Baskı noktası, işaret parmaklarının dışa bakan ucunda, tırnağın hemen yanıdır. Öteki elin başparmak tırnağıyla, küçük dairesel hareketlerle o noktaya baskı uygulayın. Baskı noktasında bir süresonra ağrı oluşması mümkündür, ama buna karşılık olarak diş ağrınız sona erecektir.

Bu yöntemi, dişçi koltuğunda otururken de uygulayabilirsiniz.Duyacağınız acı büyük olasılıkla azalacaktır.

Homeopatik İlaçlar

Önerilen seyreltilerdeki bitkisel ilaçlar, damla veya tablet formunda olabilirler. Günde 3-4 kere, 1 tablet veya 1 5-20 damla olmak üzere, doğrudan dil üstüne alınırlar. Etken maddelerin ağız mukozasından hızla kana karışabilmesi için, tablet çiğnenmeden dil üstünde eritilir ve damlalar da ağız içine yayılarak bir müddet dolaştırılır. Dikkat:

Önerilen bu ilaçları yurt içinde bulmak pek mümkün değildir, çünkü alıcısı ve satıcısı yoktur! Batı Avrupa eczanelerinden (öncelikle Almanya’dan) temin edilebilirler.

-Aconitum                D6 (Kurtboğanotu)

-Belladonna            D6 (Güzelavratotu)

-Chamomilla          D 12 (Mayıs papatyası)

-Coffea                    D 12 (Çiğ kahve)

-Plantago majör    0 / başlangıç tentürü (Sinirliot, büyük)

-Pulsatilla               D 12 (İng. Pasque Flower / Alın. Küchenschelle)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz