AFRODİSİAS ANTİK KENTİ

0
76

Afrodisias’da yerleşim tarihi M.Ö 5 bin yıl ortalarına kadar uzanıyor ve tahmin edebileceğiniz üzere kent adını aşk ve güzellik tanrıçası olan Afrodit’ten alıyor.
Kuruluşu M.Ö 5 bin yıllarına dayansa da, Roma egemenliği ile birlikte şehrin güçlenmesi M.Ö 2. yüzyılını buluyor. Afrodisias ismi de bu dönemde kullanılmaya başlanıyor.
2017 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilen Afrodisias Antik Kenti’nin belki de en ilginç hikayelerinden biri 1958 yılında Ara Güler tarafından keşfedilmesi.

Hikaye aslında Ara Güler’in 1958 yılında Aydın’ın Geyre beldesine gazeteci olarak gelmesi ve dönüş yolunda yolunu kaybetmesiyle başlıyor. Yolunu kaybedince en yakın köye giden ve buradaki köylülerle muhabbet eden Ara Güler, köyde birçok tarihi eser olduğunu görüyor ve köylülerin bu eserleri günlük hayatlarında bile kullandıklarına şahit oluyor.


Köyden ayrılmadan önce gördüğü eserlerin fotoğraflarını çekiyor, döndüğünde de köyü araştırmaya başlıyor. Fakat hiçbir kaynağa ve bilgiye ulaşamıyor. Ardından çektiği fotoğrafları Times dergisine göndermeye karar veriyor ve Times dergisi fotoğrafları yayınlamak için renkli versiyonları istiyor.
Ara Güler’in köye tekrar gidip, fotoğrafları renkli çekmesi sonucu Times dergisi fotoğrafları yayınlıyor ve bu basında büyük ses getiriyor. Amerika’dan arkeologların bölgeye gelmesi ve araştırmalar yapması sonucunda şu anda bildiğimiz gibi bu bölgenin Roma İmparatorluğu’na ait olduğu, tarihi ve ismini Afrodit’ten aldığı ortaya çıkıyor.
Tüylerimizi diken diken eden bir başka detay da 1961 yılından itibaren hayatını bu kazıya adayan Türk arkeolog Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim. Bölgede çalışmaların başlamasını sağlayan arkeolog kendini Afrodisias’ın kazılarına öylesine adıyor ki, 1990 yılında vefat ettiğinde buraya gömülüyor. Türkiye’de bir antik kente gömülen ilk kişi ve arkeolog oluyor.
Via 👉 BARIŞ ATİK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz